25 Şubat 2012 Cumartesi


 

 

Anne İle Bebeğin İletişimi, Bebek Anne Karnındayken Başlıyor

Anne karnındaki bebeğin 16. haftadan itibaren duyduğu seslere hareket ve kalp atışlarındaki değişiklikle tepki vermeye başladığını belirten Ahsen Balcı, "Bebeğe en güçlü ulaşan ses ise annesinin sesidir. Anne karnındaki bebek 26. haftadan itibaren ise annenin sesinin ritmini, iniş çıkışlarını ayırt edebilir. Anne sakin bir sesle yavaşça ve basit cümleler kurduğunda bebek sakinleşir. Hamileliğin son 3 ayında ise bebek müzik ya da gürültü duyduğunda tekme atar, duyduğu sese göre tepki gösterir" dedi.

Doğumundan sonraki ilk haftalar ve aylarda ise bebeklerin iletişim kurmayla ilgili yeni şeyler keşfettiğini belirten Ahsen Balcı, "Doğum sonrasında da anne sesi ve annenin kalp atışına benzeyen sesler bebeği çok rahatlatır. Bebekler zamanla göz teması kurmaya, anne sesini dinlemeye, anneyi gözlemlemeye ve annenin yüz ifadesindeki değişiklikleri fark edebilmeye başlarlar; böylece anne-bebek iletişimi yeni bir boyut kazanır. Annenin mimikleri, canlılığı, değişken ses tonu bebeğin ilgisini çekmeye başlar ve bebek gülümseyerek, ayaklarını ve kollarını oynatarak tepki gösterir. Doğumdan sonraki ilk sekiz ayda bebekler çevrelerindeki kişileri incelemeye ve onlarla sosyal iletişim kurabilmeye başlarlar. Bu sosyal ve duyusal gelişimler bebeğin iletişim kurma becerisinin ilk adımlarıdır" şeklinde konuştu.

"Bebeğinize sürekli sorular sorun, cevaplamayacak ancak dinleyecektir."

Pek çok deneyimli annenin fark ettiği gibi, bebekle konuşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Ahsen Balcı, "Bebeğinize sürekli olarak yaptığınız şeyleri anlatın, sorular sorun. Belki ne dediğinizi şimdi anlamıyor olabilir, sizi cevaplayamayabilir, ancak dinleyecektir. Kendinizden bahsederken anne kelimesini kullanın, babasından bahsederken baba. O, bu gibi zamirleri bebekler anlamazlar. Bebeklerle konuşurken sık sık tekrarlar yapmak, bebeğin konuşmanızı anlamasını daha da kolay hale getirecektir. Özellikle müzik ve şarkı söylenmesi bebekleri sakinleştirir ve rahatlatır" dedi.

Ahsen Balcı, "Bebekle iletişim kurarken bebeğe dokunmak anne ve bebek arasındaki iletişimi güçlendirmekte çok etkilidir. Bebeğinizle oyunlar oynayarak onun iletişim kurma becerilerinin gelişmesine yardımcı olabilirsiniz. Bebeğinizle iletişim kurmaya çalışırken her bebeğin farklı olduğunu unutmayın. Bir bebeği sakinleştiren şeyler, başka bir bebeği heyecanlandırabilir. Kendinize, içgüdülerinize ve en önemlisi bebeğinizin yönlendirmesine güvenin. Paylaşacağınız bu keyifli deneyimler bebeğinizin kendini güvende hissetmesini sağlayacak, onu motive edecek ve gelişimini destekleyecektir" diye konuştu.


Yaşlara göre önerdiğimiz oyuncaklar,

0-3 yaş
Çocuklara oyuncak seçimi nasıl olmalı 
* Sesli çıkaran oyuncaklar ve çıngıraklar
* Renkli halkalar
* Yumuşak oyuncaklar ( bebek, ayıcık, köpek gibi..)
* Dişlik
* Plastik iç içe geçmeli kutular
* Zıplayan oyuncaklar
* Toplar
* Küçük sandalyeler
* Evcilik malzemeleri
* Marangoz aletleri  
* Minyatür hayvan figürleri
* Mobiller
* Oyun battaniyesi
* Takma geçirmeli oyuncaklar
* Banyo oyuncakları
* Kuklalar

3-6 yaş

* Keşfetmeye yönelik oyuncaklar
* Mutfak oyuncakları
* Doktor muayene oyuncakları
* Puzzler
* Domino
* Desen oluşturmak için plastik çiviler
* Yapı inşaa oyuncakları
* Olay sıralama kartları
* Zeka küpleri
* Abaküsler
* Denge oyuncakları
* çok yönlü oyuncak mobilyalar
* tahta taşıt araçları
* Resim sehpası
* Kukla tiyatrosu
* Tekerlekli oyuncaklar
* Atlama ipi
* Müzik ritm aletleri
* Efekt kartları ve kasetleri
* Kurallı oyunlar
* Legolar
* Oyun hamuru
* Ayna
* Rehber makaslar
* Sayı setleri
* Yazı tahtası
* Bahçe oyuncakları

6-8 yaş

* Sek sek oyuncakları
* Denge patenleri
*Toplar
* Maketler
* Puzzeller
* Boya çeşitleri ( pastel,kuru,sulu,parmak boyaları..)
* Kurallı oyunlar
* Dama
* Yumuşak oyuncaklar

9-12 yaş

* Bilgisayar oyunları
* Kurallı oyunlar
* 150 parça üzeri puzzeller
* Maketler
* Muhakemeye dayalı oyunlar
* Sportif faaliyetler ( voleybol – tenis – yüzme gibi..)



Soya mamasının bebeğe faydalarıSoya mamasının bebeğe faydaları
Mama firmalarının birbirinden çeşitte mamalar bugün çokça tercih edilmektedir. Bebeğimizin gelişimi ve büyümesi için gerekli olan anne sütü kadar artık mamalarda içinde bulundurdukları vitamin, minarellerle zenginleştirilmiş bebeğimize en yararlı hale getirilmiştir. Bebek maması hazırlayan ve üreten firmaların satışa sundukları mamalar zengin içerikleriyle anne adaylarının tercihlerine sunulmaktadır.
bebekler için soya maması
bebekler için soya maması
Organik ve tamamen doğal gıdalardan hazırlanan mamalar bebeklerimiz için tercih edilmelidir. Son zamanlarda gıda araştırması yapan firmaların elde ettiği sonuçlara göre soya ve soya ürünlerinin içerisinde bulunan zengin içerikler dolayısıyla tercih edilmesi gereken gıdaların başında soya gelmelidir. Araştırmalar sonucunda soyanın çok faydalı ve kıymetli bir gıda olduğunun öğrenilmesinden sonra soyalı gıdalar üretilmeye başlanmıştır.
bebekler için soya maması
bebekler için soya maması
Soya kıyması, soyalı yağlar, soyalı kremlerde dahil olmak üzere soya hayatımızın her yerinde kullanılmaya başlanıldı. Mama firmaları da bebeklerin gelişimine ve büyümesine çok faydalı olan soyadan faydalanarak soya mamasını üretmeye ve bebeklerimize sunmaya başladılar. Soya maması hazırlayan firmalar soya ile bebeğin seveceği ve beğeneceği soya mamaları hazırlamaya devam etmektedirler.Soya artık yaşamamıza giren ve tercih edilen gıdalar arasında yer almaktadır.www.bebeklerde.net. sitesini ziyaret ediniz.

pub şa La La La Laaaaa Lalalalala

digitürk bebek

bebek

22 Şubat 2012 Çarşamba

Bebeklerle ilgili bilinmeyen gerçek!

Bebeklerle ilgili bilinmeyen gerçek!

1.    Döllenme ve 9 aylık süre arasında bebeğin kilosu 3 milyar kez artar. İkiz gebeliklerde ise bu rakam çok daha yukarılara çıkabilir.
2.    Bebeklerin kalplerinin oluşması ve kullanıma başlanması için gerekli olan süre genellikle döllenmeden sonra 18 gündür.
3.    İlk üç aylık dönemin ilk ayında, bebeklerin görme, solunum ve duyma işlevi kazandığı bilinmektedir.
4.    Ne düşündükleri kesin olarak bilinemese de bebeğin beyin dalgaları döllenmenin 42. gününden itibaren kaydedilebilir.
5.    Çoğu bebeğin ilk ağlamasının doğum esnasında olduğu sanılır. Ancak bebekler anne karnında 26. haftadan sonra ağlayabilir.
6.    Bebeklerin cinsiyetini erkek spermi belirler. X ve Y genini taşıyan spermlerden hangisi yumurta hücresini döllerse, bebeğin cinsiyeti o olacaktır.
7.    İkizleriniz olmasını çok istiyorsanız dikkat! Afrikalı bir kabiledeki yüksek ikiz oranının sebebi araştırıldığında, fazla miktarda tatlı patates yedikleri ortaya çıkarılmıştır.
8.    Annelik sizi kocaman biri haline dönüştürebilir, ancak aynı zamanda güzel tarafları da vardır. Bundan biri de annelerin hamilelik döneminde algılarının, etkilenmelerinin, motivasyonlarının ve duygusal zekalarının daha yüksek olmasıdır.
9.    Kız veya erkek bebek şansının % 50-50 olduğu sanılsa da gerçek doğum rakamları pek de öyle göstermemektedir. Tüm dünyada her 100 kıza karşılık 105 erkek bebek dünyaya gelmektedir.
10.    Toplam nüfusun % 10’u solaklardan oluşur. Eğer ikiz gebelik söz konusuysa % 22 ihtimalle solak olacaktır.     
                         BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
http://www.facebook.com/MilasDaydreams?ref=ts
  bunlara baylacaksınız:))

21 Şubat 2012 Salı


Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, anne sütüyle beslenen bebeklerde alerji ve kronik hastalıkların daha az görüldüğünü bildirdi.

Prof. Dr. Kılınç, yaptığı açıklamada, sağlıklı bir bebeğin, hayatının ilk 6 ayında sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini söyledi. Anne sütünün en önemli özelliğinin, çocuğun yaşı ve durumuna uygun değişim göstermesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılınç, şöyle konuştu:

"İlk günlerde anne sütü daha kıvamlı, yağ yönünden daha fakir, mineraller ve bebeği enfeksiyondan koruyan hücre ve antikorlar yönünden daha zengindir. İlerleyen günlerde anne sütü bebeğin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değişim gösterir. Anne sütünün içeriği, çocuğu enfeksiyonlardan korur. Anne sütüyle beslenen bebeklerde alerji ve kronik hastalıklar daha az görülür. Anne sütüyle beslenenlerde obezite daha azdır."

Prof. Dr. Kılınç, anne sütüyle beslenen bebeklerde gastrointestinal enfeksiyonlar, pnömoni, menenjit, bakteriemi hastalıklarının görülme sıklığının daha az olduğunu vurguladı.

İnek sütüyle beslenen bebeklerde, anne sütüyle beslenenlere oranla diş çürüğünün iki kat fazla olduğunu bildiren Prof. Dr. Kılınç, anne sütünün retinanın gelişmesinde de önemli rol oynadığını belirtti.

Anne sütünün bebeğin yaşama şansını artırdığını, bebeğin en iyi şekilde büyümesini ve gelişmesini sağladığını, bebeğini emziren annelerin de daha sağlıklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılınç, bebeğin anne sütüyle beslenmesinin aynı zamanda tasarruf da sağladığına dikkati çekti. Prof. Dr. Kılınç, ilk 6 aydan sonra bebeğin beslenmesinde ek gıdalara geçilmesi gerektiğini, 1 yaşından sonra çocuğun evde yapılan yemekleri yemeye başlayacağını ve sütle beslenmenin büyük oranda azalacağını belirtti.

Çocukların zihinsel ve fiziksel büyüme potansiyellerine ancak yeterli ve dengeli beslenmeyle ulaşabileceğini, erken bebeklik dönemindeki beslenmenin bebeğin yaşamını programladığını bildiren Prof. Dr. Kılınç, "Doğru beslenme, bebeklerin yaşam pasaportudur’ dedi.